Friday, May 28, 2021

Kral 3.Edward'ın oğlu Kara Prens Edward'ın Lahdindeki Şiir



 


1330’da Woodstock’ta doğup, babası Kral III. Edwardın en gözde şehzadesi olan lakin babasından bir sene evvel 1376’da ölüp tahta geçemeyen Edward’ın, Canterbury Katedrali’nde yer alan lahdinin etrafındaki Fransızca şiirin, İngilizce tercümesi’nden yaptığım Türkçe tercümesi:


Ey buradan gelip geçen kimse
Bu kabre girmiş cesedin yanından
Ne diyeceğimi bak iyi dinle
Şimdi konuşmaya başladığım zaman

Ben de bir zamanlar yeryüzünde senin gibiydim
Bir zaman sonra sen de benim gibi olacaksın
Hayattayken ölüm saatini pek az zikrettim
Sayılı nefeslerimle ah, pek çok eğlendim

Muhteşem zenginliklere sahip idim
Asâletin en şereflisine mâlik idim
Altın, gümüş ve kumaşın en hası oldu benim
Hazineler, atlar, evler ve engin arazilerim…

Lakin şimdi pek alçak ve kıymetsizim
Derin toprakta işte yatar bedenim
Bunca güzelliğimin hepsini yitirdim
Etlerimi, kemiklerime kadar kaybettim

Şimdi evim çok dar ve pek dağınık
Çıkmaz dilimden hakikatten gayrı varlık:
Eğer şimdi sen beni bir göreydin
İnanıyorum ki benim için şunları derdin
Bu yığın hiç bir zaman bir adam olmuş olamaz
Bedenim o kadar harap ki artık toparlanamaz

Allah aşkına, şimdi alemlerin rabbine dua et
Ki ruhumu koysun yüce Cennetine ilelebet
Yüce Rabbe niyaz edip yalvarmalar
Benim selametim için olsun yakarışlar
Tanrı onu yerleştirsin yüksek cennetlerine
Ki bulunmaz orada hiç sefih bir kimse



 


Thursday, May 20, 2021

Mir’ât-ı Kâinât Kitâbının Hâtimesi


 

1621 senesinde vefat eden Nişancızâde Mehmed Muhyiddin Efendi’nin, Mir’ât-ı Kâinât nâm kitabının hâtimesi ve Latinizesi:

 


 ---


Hâtime-i kitâb


Elhamdülillâh ki fahr-i cemî‘-i âlem Seyyid ü sened-i benî-âdem sallalâhü aleyhi ve sellem bi-adedi enfâs-i men sekete ve tekellem hazretlerinin âfitâb-ı âlem-tâb dîn-i şeref-intisâbları aktâr-ı dünyâya ziyâ-bahşâ olalı hulefâ-i hunefâ-i râşidîn ve esâtîn-i selâtîn-i ehl-i dîn ve sâir guzât-ı hüdât ve mücâhidîn rahmetullâhi te‘âlâ aleyhim ecma‘în zümrelerinin, mihr-i nâ-bedâr şemşîr-i âb-dârlarıyla zulâm-ı küfr ü dalâlet emsâr ve aktârdan kal‘ u kam‘ ve def‘ ü ref‘ olunmağla, milel-i sâlife-i mütehâlife ve edyân-ı sâbıka-i gayr-i mütevâfıka, nesh u fesh olunub, bünyân-ı küfr ve tuğyân, yevmen fe yevmen münhedim, belki bilkülliyye  zâil ve mün‘adim olmak üzeredir.

Hazret-i rabb-i vâsiü’l-‘atâ-i sâmi‘ü’d-du‘â ve dâfi‘ü’l-belâ ve râfi‘ü’s semâdan tazarru‘la ricâ olunur ki, “İnnallâhe zevâ liye’l-arde, fe-ra’eytühû meşârikahâ ve megâribehâ ve inne ümmetî se-yeblugu mülkuhâ mâ-zevâ liye minhâ” hadîs-i beşâret-nûrunun mazmûm-i hümâyûn ve ferh-i makrûnun, rûz-be-rûz zuhûr ve bürûz etdirüb, sâkinân-ı etrâf-ı ma‘mûre-i erd ve kâtınân-ı eknâf-ı âlem bi’l-tûli ve’l-arz, efdal ve ekmel-i selâtîn-i cihân, bâ‘is-i râhat-ı emn ü emân-ı ehl-i îmân olan mülûk-i mekremet-sülûk-i Âl-i Osmân, halledallâhu hilâfetuhum ilâ inteha’z-zemân cenâblarına musahhar ve mecmû‘-i memâlik-i rûy-i zemîn zîr-i nigîn-i zafer-karînleri olmak mukadder ve müyesser ve mukarrer ola.

Bi-hakkı’l-hakk ve sıfâtihi’l-alî. Âmîn yâ erhamerrâhimîn ve’l-hamdü lillâhi rabbi’l-âlemîn

 


Eyüp Sultan Camii Kitabesi

  Zehî münkâd-ı emr-i Girdigâr u zıll-i Rabbânî Ser-firâz-ı cihândârân u asrın şâh-ı devrânı Menâr-ı nûr-ı şân Sultân Selîm Hân-ı bülend-ikb...